Vitaminler Hakkında Bilgi Ve Vitaminlerle Sağlıklı Kilo Verme Alma...
Cilt Bakımı Hakkında Bilgiler Hakkında Bilgiler Aşagıda Yer Almaktadır.
Sadece estetik açıdan değil sağlık açısından da cildimizin temizlik ve bakımına özen göstermek, yaşımız ilerledikçe oluşacak kırışıklık ve deformasyon gibi problemlerin önlenmesi bakımından çok faydalıdır.Aksi takdirde UV ışınları,makyaj,serbest radikaller,sigara,stres,hava değişimleri ve yanlış beslenme cildimizi olumsuz yönde etkiler ve genç yaşta olmamıza rağmen yorgun ve solgun görünmemize neden olur.
Cildimizin canlılığı,parlaklığı ve diriliği en önemli sağlık göstergelerindendir.Dolayısıyla 20′li yaşlardan itibaren her bayanın temizlik,bakım ve koruma amaçlı olarak ayda bir kez cilt bakımı yaptırması çok faydalıdır.
Cilt bakımı yaparken doğru ürün seçimi çok önemlidir.Bakıma başlamadan önce kapsamlı bir cilt analizi yaptırarak hangi ürün grubunun kullanılması gerektiğine karar vermek gerekir.Böylece yağ,nem ve elastikiyet oranı göz önünde bulundurularak cildin yağlı,kuru,normal olgun ya da hassas olduğuna karar verilebilir.Cilt yaşı her zaman esas yaşımızla doğru orantılı olmayabilir.
Sağlıklı bir cilt bakımı yaklaşık iki saat sürer ve bu süre içinde sıra ile süt ve tonik ile temizleme,peeling,ozon artı buhar,,serum ve ampul emilimi yüz masajı,maske,yüksek frekans ve kremleme işlemi uygulanır.Bu uygulamalar ile cilt temizlenir,tıkalı gözenekler açılır,kan dolaşımı hızlandırılır,cilt ölü hücre ve siyah noktalardan arındırılır;nem depo edici ve hücre yenileyici işlemlerle taptaze canlı bir görünüm ortaya çıkar.
Cilt bakımı yaparken yaşa ve cilde göre doğru ürün kullanılması gerekir.Bu yüzden sivilce,akne,leke ve kırışıklık bakımlarında cerrahi müdahale uygulamadan ve kimyasal peeling işlemi yapılmadan,deri altına hiçbir madde enjekte edilmeden son derece başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.
Bakılan bir cilt ile bakılmayan arasındaki farkın ilerleyen yaşlarda kendisini daha çok göstereceğini unutmayın!
Bakımlı bir cilde sahip olmak istiyorsanız bunları mutlaka yapın:
Günde 2 litre su içn
Kalitesiz makyaj ürünleri kullanmayın
Sigara içmeyin
Aşırı güneşlenmeyin
Makyajınızı çıkarmadan yatmayın
Cildinizi hergün nemlendirin
Her hafta bir peeling yapın
15 Günde bir maske uygulayın
Sivilce ve komedonları bilinçsizce sıkmayın
Uzun süre Klimalı ortamlarda bulunmayın
Üç günde bir eriyinceye kadar buz kalıbını cildinizde gezdirerek dolaşımı hızlandırın.
OKSİJEN THERAPY (Oksijen Terapi)
Genç ciltlerin enerjisiz kalmak gibi bir sorunları yoktur.Cilt katmanlarında yeterli miktarda oksijen ve besin maddeleri bulunduğundan taze ve canlı görünümdeler.Olgun ciltlerde ise kan dolaşımı yeterli değildir.Cilt tabakalarındaki mikro damar ve dolaşım sistemi hasar gördüğünden epidermisin ihtiyacı olan oksijen ve besini sağlayamazlar.Sonuç olarak ciltte hücre bölünmesi önemli miktarda azalır,cilt incelir,kurulaşır ve kırışır,yaşlılık lekeleri meydana gelir.Olgun ciltlerin oksijen ve besin yetersizliği sonucu cilt formunu kaybeder.Kırışıklıklar ve lekelenmeler meydana gelir.Oksijen ise bu yorgun düşmüş cilt için bir hayat iksiridir,oksijen olmazsa metabolizma da olmaz.cilt sıkılığını kaybeder.Yorgun bir görünüm alır.Kırışıklık ve erken yaşlanma belirtileri meydana gelir.
Oksijenterapi yönteminde özel formülü kozmetik ürünler ve saf oksijen epidermisin alt tabakasına enjekte edilir,aktif maddeler basınçlı oksijen cihaz sayesinde ciltte depolanır .Etkileri hemen görülür ve uzun süre kalıcıdır.Bu basınçlı oksijen uygulaması sayesinde,yorgun hücrelerde yepyeni bir yaşam,ciltte canlılık,yumuşaklık ve tazelik meydana gelir.İşlemden önce uygulanan mikrodermabrazyon yöntemi sayesinde epidermisin en üst tabakası atılır ve cilde oksijen verilerek bağışıklık sistemi kuvvetlendirilir.Akne,Leke ve cilt problemlerinde ve yara iyileşmelerinde güçlü bakım ve destekleyici tedavi sağlar.
Cilt Bakımı Hakkında Bilgiler
A Vitamini doğal olarak iki farklı şekilde meydana gelen yağda eriyen bir maddedir. Biri sadece hayvansal gıda kaynaklarında bulunan hazır besin maddesi olan retinoldür.
Diğeri karoten olarak bilinen pro-vitamin şeklindedir, o da ihtiyaç halinde sadece retinole dönüşür. Bu hem hayvansal hem de bitkisel gıda kaynaklarında bulunmaktadır.
Bu vitamin göz sağlığını muhafaza etmek için temel bir besleyicidir. Gece körlüğüne karşı etkilidir ve birçok göz bozukluklarının tedavisine yardımcı olması A vitamini faydaları arasındadır.
Vücudunuz bu mikro besleyiciye cilt, saç, dişler ve kemiklerin oluşum ve muhafazası için de ihtiyaç duyar.
A vitaminin yararları arasında enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisinin bulunmasından dolayı aynı zamanda “enfeksiyona karşı vitamin” olarak da bilinir. Zira vücudun doğal savunma sistemini akyuvarları (T-hücreleri) ve antikor üretimini artırarak güçlendirir.
A vitamini kaynakları : Hazır şekli karaciğer, balık yağı, yumurta ve süt gibi hayvansal kaynaklarda bulunur. Pro vitamin tipi brokoli, havuç, biber, kabak dâhil sarı ve yeşil sebzelerde ve aynı zamanda sarı meyvelerde mevcuttur.
A vitamini ısıya ve pişirmeye karşı dayanaklıdır. Ultra-viyole ışınlarına karşı ise dayanıksız olduğu için renkli şişede muhafaza edilmelidir.
A Vitamini karaciğerde depolanır ve retinol veya karoten alımı düşük olduğunda vücut onu bu kaynaktan kullanır. Dolayısıyla, bir eksiklik kısa vadede meydana gelmez. Ancak bu maddenin emilimi yağ varlığına bağlı olduğundan, herhangi bir yağ emilim problemi bir eksikliğe yol açabilir.
A vitamini eksikliği, gözde kornea hasarı sonucunda gece körlüğü gibi göz bozukluklarına sebep olabilir. Göz altı lekeleri görülür. Eksiklik bağışık sistemini zayıflattığından, aynı zamanda vücudun enfeksiyonlarla mücadele kapasitesi de azalır.
A vitamini Fazlalığı: Yüksek dozda sürekli kullanım halinde A vitamini zararları ortaya çıkar. A vitamini fazlalığı baş ağrıları, eklem ağrıları, bulantı, kusma, saç dökülmesi, karaciğer sorunlarına ve riskli doğuma sebep olur. Hamile kadınlar doktorun önerdiği doza uymalıdır.
A vitaminleri akne ilaçlarıyla birlikte kullanılmamalıdır.
A vitamini kullanımı : RDA (Önerilen Günlük Kullanım) değeri günlük 4,000-5,000 IU dür. Beta karoten için resmi bir RDA yoktur ancak 10,000 ve 15,000 IU arası RDA değerinin eşdeğeridir. Bu maddenin fazla miktarları kemik ağrısı, saç dökülmesi, halsizlik ve baş ağrıları gibi toksik yan etkilere sebep olabilir ve günlük 15,000 IU ‘yu aşan dozları yalnızca mutlak doktor gözetimi altında almalısınız.
A vitamininin faydaları etkin bir şekilde görülebilmesi için çinko kalsiyum fosfor mineralleri ile C, D, E ve B vitaminleri ile birlikte alınması gerekir.Sağlıklı bir şekilde kilo nasıl verilir?
Günü 6 parçaya bölerek, vücudun ihtiyaç duyduğu kadar besin tüketilmeli, küçük ve masum görünen fakat yağ ve şeker içeriği yüksek; yükte hafif pahada ağır ikramları geri çevirin.
Vücudun yağ ve kas dengesini sağlamada doğru beslenmenin yanı sıra fiziksel aktivite de önemlidir. Beraberinde bir egzersiz programına başlamak ve mümkünse bunu hayat boyu bir alışkanlık haline getirmek gerekmektedir. Bu mümkün değil ise, gün boyu hareket halinde olunmalıdır. Gün içerisinde hareketliliği sağlayacak kısa yürüyüşler, merdiven çıkma gibi fırsatları değerlendirin.
Örneğin masanızda sürekli su bulundurmaktansa, arada bir kalkıp mutfağa gidin ve su için. Dikkat edin; eğer bunu yapmaya bile üşeniyor ve başkalarından rica ediyorsanız; hareketsizliğe alışkın olabilirsiniz.
Yiyerek nasıl zayıflanır?
Kişiden kişiye ve yenilen besinlerin içeriğine göre değişmesine rağmen yemek yedikten 3-4 saat sonra kan şekeri düşer ve karnımız acıkır, bir şeyler yeme isteği duyulur. Biz diyetisyenlerin "az miktarda ve sık sık yemek yiyin" önerimizin temelinde bu yatar. Çünkü iş yoğunluğu veya başka meşguliyetler sebebiyle 6-7 saate varan açlıklar sonucunda dayanılmaz bir açlık duygusu ve hızlı yemek yeme bir araya gelir.
Kısa bir süre içinde, o an için vücudun ihtiyacından çok daha fazla besin tüketilir. Metabolik faaliyetler sonucunda alınan kalorinin bir kısmı kullanılır. Ancak fazlası elbette ki, depolanır. Bu durum sık sık tekrarlanırsa, kilo alma kaçınılmazdır. Bu nedenle 2-3
saatte bir besin tüketmek günlük besin alımının frenlenmesine yardımcı olur.
Diyetlerde su tüketimi artırılır bunun nedeni nedir?
Su, yetişkinlerde vücudun toplamda yüzde 55-60'ını oluşturur. Hayati sıvı denilen kanın yüzde 90' ı, kasların yüzde 75' i, kemiklerin yüzde 25' i ve hatta yağlarınenerji için depolandığı dokunun dahi yüzde10 ila 30' u sudan oluşmaktadır. Bu nedenle vücudun ihtiyacı olan besin ve besin öğelerini alırken, yeterli miktarda suyun da alınması gerekir. Kilo verme esnasında metabolik artıkların uzaklaştırılması için, kilo alma esnasında da hücre yapımı için yeterli miktarda su alınması şarttır.
Kısa sürede kilo vermenin zararları nelerdir?
Yapılan araştırmalar, kısa sürede kilo vermek için günlük alınan kalorinin aşırı derecede kısılması sonucunda, yağ kaybının yanı sıra kas kaybının da fazla olduğunu göstermektedir. Vücudun iskelet kasları dışında kalbin de yapısı kastır. Dolayısıyla tüm bu dokuların kas kitlelerinde azalmalar olmaktadır.
Uzun vadede ise, iç organların zarar görmesi mümkündür. Kaldı ki, hayat boyu kalorisi çok fazla kısıtlanmış bir diyete uyulması imkansızdır. Kilo verdikten sonra düşük kalorili diyetler bırakılır ve sofralar tabir yerindeyse donatılır. Egzersizler azaltılır. Verilen kilolar da aynen ve bazen daha fazlasıyla geri alınır. Geriye gözle görülmeyen ve uzun vadede anlaşılacak tahribatlar
kalır.
Hospitalium Haznedar Hastanesi Diyetisyeni Fatma Koçak yiyerek nasıl zayıflanabileceğine ilişkin ipuçları verdi. Koçak'ın önerilerini herkes rahatlıkla uygulayabilir…